İznik İmparatorluğu (Nicaea) Tarihi
İznik İmparatorluğu veya Nicaea İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis’in 1204 Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Latinler tarafından yağmalanıp, işgal edilmesinden sonra Bizans aristokrasisi tarafından Roma İmparatorluğu’nun (Βασιλεία τῶν Ῥωμαίων) devamı olduğu iddiasıyla kurulan üç devletten birisinin adıdır. Laskaris ailesi tarafından kurulan devlet 1204’ten 1261 arasında varlığını sürdürmüş olup, sonunda VIII. Mikail Palaiologos‘un askerleri zayıflayan Latinlerden Konstantinopolis‘i geri alıp 1453’te Osmanlı Türklerince fethedilip varlığına son verilinceye dek Bizans İmparatorluğunu yeniden kurmayı başarmıştır.
Dördüncü Haçlı Seferi 1202-1204
Planlanma
1199 yılında Champagne kontu Thibaut’un davetiyle bir araya gelen Blois Kontu Louis, Flander Kontu Baudouin, Geoffroi de Villehardouin ve Boniface de Montferrat gibi Avrupalı asilzadeler Kudüs’ü Müslümanların elinden geri almak için yeni bir Haçlı Seferi kararı aldıktan sonra 1 yıl önce Papa seçilen III. Innocentius’un da onayını alarak[1] harekete geçmişlerdir[2]. 1021’de ölen Thibaut’un yerine Montferrato Markisi Boniface lider olarak seçildikten sonra başarısızlıkla sonuçlanan Üçüncü Haçlı Seferi’nin (1189-1192) organizatörlerinden İngiltere Kralı Arslan Yürekli Richard’ın telkini üzerine deniz üzerinden Mısır’a oradan kara yoluyla Kutsal topraklara gidilmesi planlanmıştır[3]. Avrupalı soyluların hiçbirinin kalabalık bir orduyu denizaşırı taşıyabilecek büyüklükte bir deniz filosu yoktu. İhtiyaç duyulan gemileri temin etmek için önce başvurulan Cenevizlilerden red cevabı alındıktan sonra Geoffroi de Villehardouin 1201 yılı başında yaşlı Venedik Doçu Enrico Dandolo’nun sarayına gitti. Venedikliler 50 kadırgadan oluşan bir filoyu 85000 gümüş mark karşılığında 4500 şövalye ve bunların yardımcıları olan 9000 seyis ile 20.000 yaya askeri taşımak için gerekli gemileri sağlamayı ve Haçlıların 1 yıllık yiyecek ihtiyacını karşılamayı kabul ettiler. Ayrıca Dandalo ve yağmalanan malın yarısının kendilerine verilmesi karşılığında sefere 50 kadırga ve 7000 askerle katılabileceklerini bildirmiştir.[4]
Zara Seferi
Bununla birlikte sefere katılım beklenenin çok altında gerçekleşince Venedik’e ödenmesi gereken ücret 34000 mark eksik olarak toplanabilmiştir. Sefer daha başlamadan sona erecekti Enrico Dandalo Haçlılara Macaristan’ın elinde olan Zara kentinin fethedilmesi ile elde edilecek para ile sorunun çözülebileceği teklifini yapmıştır. Hıristiyan bir kent üzerine sefere çıkılması teklifi Haçlılar arasında tartışmalara sebep olsa da hatta Papa sefere katılanları aforoz ile tehdit etmesine karşın 10 Kasım 1202 günü Zara’ya gelen donanma 5 gün içinde kenti ele geçirmiştir.
Haçlıların Konstantinopolis Seferi
Zara’dan ele geçirilen para bölüşülmüş ve donanma kışı burada geçirmeye karar vermişse de bir süre sonra paralar suyunu çekip, erzak temini sıkıntısı baş göstermiştir. Boniface de Montferrat, 1195 yılında III. Aleksios tarafından tahttan indirilen II. Isaakios Angelos’un oğlu Aleksios’un Alman İmparatoru Philip von Schwaben’e Bizans tahtını ele geçirmesine yardım etmeleri karşılığında kendilerine erzak ve para temin edebileceği hatta 10.000 kişilik bir Bizans birliğini vermeyi sözü verdiğini söylemiştir.[5] Bizans yönetiminin 1171 ve 1182 yıllarında gerçekleştirdiği Latin katliamlarının intikamını almak isteyen Venedikliler açıkçası bu teklifin üzerine atlamıştır.[6] Dandalo ve Boniface’in de desteğine karşın yine Haçlılar içerisinde bir grup Hristiyanlara saldırma fikrine muhalefet ederken 1054’te Doğu ve Batı kiliselerinin Ayrılması’ndan (Şizma veya Skizma) dolayı gruptaki din adamları saldırıyı engellemek bir yana tahtın gerçek varisine yardım etmenin doğru olduğu iddiasıyla kente saldırmayı teşvik ettiler. 24 Haziran 1203’de Konstantinopolis’e ulaşan Haçlılar, III. Aleksios’un vaatleri ve ikna çabalarına karşın Haliç’e girişi kapayan zinciri kırdıktan sonra donanmalarını Haliç’e sokmayı başarmışlardır. Haçlıların Bizans’ın zayıf deniz surlarında gedik açması üzerine paniğe kapılan III. Alexios ailesi ve yanına aldığı hazinesi ile birlikte şehirden ayrılırken Bizanslılar II. Isaakios’u hapisten çıkartarak yeniden tahta oturtmuşlardır. II. Isaakios istemeyerek de olsa çok ağır maddeler içeren antlaşmayı onaylamak zoruna kalmış, 1 Ağustos 1203 Ayasofya’da yapılan bir törenle IV. Aleksios ortak imparator ilan edilmiştir. Bununla birlikte boşaltılan hazinede Haçlılara söz verileni karşılayacak miktarda para olmadığı gibi Roma kilisesinin üstünlüğünü kabul eden madde Bizanslı din adamlarının tepkisini çekmiştir. IV. Aleksios, Haçlılardan parayı toplayabilmek için Paskalya’ya kadar süre isteyince beklemek istemeyen Haçlılar öfkelenmiş bu arada Latinlerin şehirde yaptıkları aşırılıklardan bıkan halk da patlama noktasına gelmişti ki Ayasofya’da imparatorun tahttan indirilmesi yüksek sesle dile getirilmişti.[7]
Murzuphlos adlı bir komutan kukla imparatoru boğdurup tahta geçmiş kendini V. Aleksios Dukas adıyla imparator ilan ettikten sonra Haçlılara IV. Aleksios’un söz verdiği parayı vermeyeceğini ve kenti terk etmelerini söylemiştir. Bu olaydan birkaç gün sonra Aleksios’un babası II. Isaakios da ölmüştür. İstedikleri parayı alamayan Haçlılar Venedik Doçu’nun önerisiyle şehri ele geçirip aralarından birini imparator ilan etmeye karar vermişlerdi. 13 Nisan 1204 günü kenti yeniden ele geçirince Murtzouphlos kaçmış, bunun üzerinde şehir halkı ise III. Aleksios’un damadı olan I. Theodoros Laskaris’i imparator ilan etmiştir. Bu süreçte Konstantinopolis Haçlı ordusu tarafından üç gün boyunca acımasızca yağmalanmış, çok sayıda sanat eseri, yazma ve hazine talan edilmiş veya Venedik üzerinden Avrupa’ya götürülmüştür. 6 Frank ve 6 Venediklinin yaptığı bir toplantıda Flander Kontu Boudoin’in imparator ve Venedikli Thomas Morisini’nin kentin ilk Latin patriği seçilmesini sağlamışlardır.[8]
Bizans’ın Gerçek Mirasçıları
Başkentte durumun umutsuz olduğunu görünce pek çok Bizans soylusu şehri terk ederek imparatorluğun henüz ele geçirilmemiş bölgelerine giderek Bizans’ın gerçek varisi olduğu iddiasındaki Yunan devletleri kurmuşlardır. Konstantinopolis’te Haçlılar tarafından kurulan Latin İmparatorluğu’nun Bizans topraklarının tümünü kontrol edecek askeri gücü olmadığından Mikhail Dukas Yunanistan’ın kuzeybatısında Epirus (Efir) despotluğunu, Andoronikos Komnenos’un torunları Aleksios ve David Doğu Karadeniz’de (Bkz. Pontus) Trabzon İmparatorluğu’nu ve Theodore Lascaris Bithynia’daki Nicaea (bugün İznik) şehrinde Nicaea (İznik) İmparatorluğu kurmuştur. Trabzon’a giden ve Gürcü kraliçesi Tamara’nın da desteğini alan Komnenoslar erken davranıp kendilerini Roma imparatoru ilan etmişlerse de İznik, Latin İmparatorluğu’na yakınlığından dolayı halef devletlerden Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmaya çalışmak için en iyi konuma sahip olanıydı. Trabzon İmparatoru I. Alexios Megas Komnenos (1204-1222) hasmını bir an önce ortadan kaldırmak için kardeşi David Megas Komnenos komutasındaki bir orduyu göndermişse de yenilgiye uğramış, sonrasında Selçuklular ve diğer Türk beylerinin saldırıları sonucunda Orta ve Batı Karadeniz’deki hâkimiyet sahalarını kaybederek Trabzon civarındaki küçük bir bölgede hakimiyetini devam ettirebilecektir.
I. Theodore Lascaris Dönemi
1204’de Bizans’tan payına Edremit ve civarı düşen I. Baudoin’in kardeşi Henri de Flandre ve Louis de Blois, İznik’e Lascaris’in üzerine yürüyerek Poimanenon’da hasmını yenerek Bursa ve Bithynia’nın sahil kesimini ele geçirmiştir. Lascaris’in devleti daha kuruluş aşamasında yıkılmak üzereyken Bulgar Çarı Kaloyan’ın Latinlere karşı saldırıya geçince Latin güçleri İznik üzerine yürümeden geri dönmek zorunda kalmışlardır. Lascaris Konstantinopolis Patriği John Kamateros’u Bulgaristan’dan Nicaea’ya gelmeye ikna edemediği için 1206’da kendini İmparator ilan etmişse de ancak sonradan 1208 yılında patriğin onayıyla meşru Roma imparatoru ilan edilmiştir. 11. yüzyılın sonunda kısa süren bir Selçuklu işgali dışında 1.000 yıldan fazla bir süre boyunca Roma’nın elinde bulunan İznik sürgündeki Bizans için ideal bir geçici başkent olmuştur.
Alaşehir Muharebesi
Trabzon, Efir ve Nikea arasındaki rekabet yetmiyormuş gibi patrik Kamateros sonradan Latin-Kıran olarak anılacak İkinci Bulgar İmparatorluğu çarı Kaloyan’a (1196–1207) Ortodoks nüfusu Katolik Latinlerin baskı ve zulmünden kurtarmasını dolayısıyla imparatorluk teklif edince Kaloyan 1205’de Latinlerin üzerine yürümüş hatta Konstantinopolis’in Latin kralı Baudouin’i yenilgiye uğratıp esir etmeyi başarmıştır[9]. Latinleri zayıflatan Kaloyan, 1207 yılında Selanik’i kuşatırken öldürülünce Nikea üzerindeki hem Latin hem de Bulgar tehdidi hafiflemiştir. Bu arada 1203’te Haçlıların yaklaşması üzerine Konstantinopolis’ten kaçan III. Aleksios taht haklarından vazgeçmemiş ve geri almak için çalışmıştır. 1203-1205 arasında Yunanistan’ı dolaşan devrik imparator I. Bonifacio del Monferrato tarafından yakalandıktan sonra 1210’da kuzeni Epir Despotu I. Mihail Komnenos Dukas tarafından ödenen fidye ile kurtulabilmiş, sonrasında tahta yeniden geçebilmesine yardımı olabileceği düşüncesiyle Selçuklu sultanı I. Gıyâseddin Keyhüsrev’e (1192–1196, 1205–1211) sığınmıştır.
İznik’teki varlığıyla Selçukluların denize açılmasını da engelleyen Laskaris’e bir elçi gönderen Gıyâseddin Keyhüsrev tahtını meşru imparatora bırakmaya davet edilmiştir. Taraflar 1211 yılında Alaşehir Muharebesinde (Antiochia ad Maeandrum Muharebesi) karşılaşmıştır. Aydın’ın Kuyucak ilçesinde bulunan modern Yamalak kasabası yakınlarında gerçekleşen savaşta Selçuklular Theodoros’un 800 L atinle desteklenen ordusundan daha fazla askere sahip olmasına rağmen gafil avlanarak ağır bir yenilgi almışlardır. Selçuklu sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev muharebe meydanında öldürülmüş, başı kesilerek bir mızrağın ucuna takılarak Türklere gösterilince paniğe kapılan Selçuklu ordusu süratle geri çekilmiştir. Keyhüsrev’in oğlu ve halefi I. İzzeddin Keykâvus, 14 Haziran 1211’de Lascari ile ateşkes imzaladıktan sonra iki ülkenin sınırı 1260’lara kadar neredeyse hiç değişmeden kalmıştır. Laskaris’in kayınpederi eski imparator Aleksios da savaş sırasında ele geçirilmiş ancak öldürülmeyip Hyakinthos Manastırı’na gönderilmiştir.
Latinlerle Mücadele
Bu zafer ile İznik Selçuklu baskısından kurtulmuşsa da Laskaris’in ordusu da ağır kayıplar verdiğinden Konstantinopolis’deki Latin İmparatorluğu fırsattan istifade ederek saldırmış ve 15 Ekim 1211’de Rindakos (Adırnaz Çayı) Muharebesi’nde İznik güçlerini yenmeyi başarmıştır. Bununla birlikte Pergamon ve Nymphaeum’a (Kemalpaşa) doğru ilerleyen Latin güçleri Lascaris’in gerilla savaşı taktikleriyle yıpranınca üstelik Balkanlarda Bulgar tehdidi yeniden baş gösterince daha fazla ilerlemekten vaz geçmiştir. Sonunda 1214 yılı Aralık ayında imzalanan Nymphaeum Antlaşması ile Misya[10] bölgesinin çoğu Latin imparatorluğuna kaybedilirken, Latinler de Nikea’nın varlığını resmen tanımıştır. Bu sırada Lascaris, David Megas Komnenos’un ölümünü fırsat bilerek Trabzon imparatorluğunun batı bölgelerinin kontrolünü ele geçirmiştir. 1216 yılında Henry genç yaşında ölüp yerine pasif bir karakter olan Pierre de Courtenay geçince Lascaris biraz daha rahatlamıştır.
III. İoannis (Ioannes Dukas Vatatzes) Dönemi
I. Theodoros Aralık 1221’de ölünce İznik İmparatorluk tahtına damadı olan III. İoannis Vatatzes geçmişse de Laskaris ailesi tarafından dışarıdan birisi olduğu için kabul görmeyince Vatatzes ile Laskaris ailesinin mensupları arasındaki gerilim büyümüş, her ikisi de sebastokrator olan Theodoros’un kardeşleri Aleksios Laskaris ve İsaakios Laskaris isyan etmiştir.
Latin imparatoru Robert’ten yardım isteyen Laskaris kardeşlerin dâhil olduğu Latin ordusu 1224 başlarında Misya’da Kyzikos’un güneyinde Poimanenon’da İznik ordusu ile karşılaşmıştır. Latinler yenilirken Lascaris kardeşler yakalanıp kör edilmiş, ertesi yıl bir barış antlaşması imzalamak zorunda kalmıştır. 1225’te Latin İmparatorluğu, Boğaziçi‘nin doğu kıyısı ve çevreleyen bölge ile beraber Nikomedia şehri hariç tüm Asya mülklerini terk etmişse de III. İoannis ayrıca Avrupa yakasına geçerek Edirne (Hadrianapolis) kentini de Latinlerin elinden almıştır. Mikhail’in (1205-1215) ardından tahta çıkan Theodoros Komnenos Doukas, Fransa’dan Konstantinopol’e ordusuyla Adriyatik üzerinden gelmeye çalışan Latin kralı Pierre’i Epir dağlarında pusu kurarak yenmiş, esir alınan adam öldürülmüşse de eşi İstanbul’da 2 yıl daha hüküm sürmüştür[11].
Theodoros Dukas (1215-1230) 1220 yılında Beroia, 1221 yılında da Serez ve Drama, 1224 yılında Selaniki ele geçirmiştir. Dukas son olarak 1227’de Edirne’yi zapt ederek buradaki İznik güçlerini şehirden çıkarmış böylece Trakya’nın büyük bir kısmını kendi devletine bağlamayı başarmıştır. Trabzon’daki Komnenoslar gibi imparatorluk iddiasında bulunan Theodoros Dukas, 1230 ilkbaharın hedefini gerçekleştirmek için Bulgar Çarlığı’nı ortadan kaldırmaya çalışmışsa da Klokotnitza Savaşı’nda Bulgar Çarı II. İvan Asen’e esir düştüğü gibi Trakya’daki Bizans toprakları Bulgarların eline geçmiş ve Bizans’ın halefi olduğunu iddia eden 3 Yunan devletinden birisi kabuğuna çekilerek taht üzerindeki iddiasını kaybetmiştir.
Dukas’ın sonunda ders çıkaran Vatacis, Bulgar Kilisesi’ne özerklik verme ve Bulgar Patrikliği yeniden kurulmasının ve evlilik diplomasisi karşılığında Bulgar çarlığıyla Latin İmparatorluğu aleyhine ittifak anlaşması yaparak 1236’da birlikte Konstantinopolis’i kuşatmışlardır. Jean Brienne, Venedik gemilerinin de yardımıyla büyük bir gayretle şehri savunmuşsa dayanma gücü kalmadığı sırada Bulgar Çarı II. Ivan Asen, Bizans’ın ihyasının kendisine fayda getirmeyeceği düşüncesiyle ittifaktan çekilerek neredeyse tarafsız bir tutum takınmıştır. 1236 yılında Batu Han komutasındaki Moğollar, Deşt-i Kıpçak’ı işgal edince Kumanlar topluca Bulgar Çarlığı’nın topraklarına girmiş Asen de bu toplulukların Trakya’ya geçmesine yardım etmiştir. Kumanların bir kısmı Latin kralı II. Baudoin’in hizmetinde paralı asker olarak çalışmış, Latinler bu sayede Çorlu’yu ele geçirmişlerdir.
1241 İznik için şanslı bir yıl olmuş, Bulgar Çarı II. İvan Asen, Selanik Despotu Manuel Komnenos Doukas ve İstanbul Latin Krallığı’nın Avrupa’daki en büyük destekçisi Papa IX. Gregorius ölmüştür. Aynı anda bir de Moğol istilası Bulgarları ve Selçukluları vurunca avantajı değerlendiren III. İoannis önce 1242’de önce Selanik’in kendine vasal bir şehir olmasını sağlamış ardından Selanik ve Trakya’nın bir bölümünü ilhak ederek Latin egemenliğindeki Konstantinopol’ün etrafını tamamen sarmıştır. Ekonominin iyileştirmesi için uğraşan ve lüks malların ithalatını sınırlayarak tasarrufa giden sınırlamaya çalışan İoannis döneminde İznik İmparatorluğu’nun sınırları Ege ve Akdeniz’e doğru genişlemekle kalmamış, donanması Sakız, Midilli, Sisam ve Rodos adalarını da ele geçirilmiştir.
II. Theodoros Laskaris Dönemi
III. İoannis ölünce yerine tahta oğlu II. Theodoros Laskaris veya II. Theodoros Dukas Laskaris (1254–1258) çıktığında ülkedeki karışıklıktan yararlanmak isteyen genç ve tecrübesiz Bulgar Çarı II. Mikhail Asen 1255’te Trakya‘yı istila etmiştir. II. Theodoros 1255 ve 1256’da Bulgarları iki kez yenilgiye uğratarak Balkanlardaki topraklarını Arnavutluk’a değin genişletirken eski rakibi Efir despotluğunun da etrafını sarmıştır. Adriyatik liman kenti Dyrrachium’u (Draç) Epiros Despot’un kızıyla evlenerek alan imparator ayrıca Moğolların imparatorluğuna saldırmasını engellemeyi başarmıştır.
II. Theodoros, ülkenin idaresinde her zaman kendi çıkarlarını savunan aristokrat ailelerin temsilcileri yerine orta sınıf bürokratlarla çalışmayı tercih ettiğinden ordu komutanı Georgios Mouzalon gibi pek çok asil ile arası açılmış hatta ileride İmparator olacak olan General Mihail Paleologos’u da bu sırada Konya sultanı (Anadolu Selçukluları) ile birlikte bir hükûmet darbesi planladığından şüphelenerek sürgüne göndermiştir.
IV. İoannis ve VIII. Mikhail dönemi
Babası gibi epilepsi nöbetleri geçiren imparator 18 Ağustos 1258’de bu yüzden öldüğünde adından 7 yaşındaki oğlu IV. İoannis tahta çıkarılmış, naip olarak ise patrik Arsenius Otoreianus ve ordu komutanı (Megas Domestikos) Georgios Mouzalon seçilmiştir. Bizans aristokrasinin desteklediği Mihail Paleologos, Mouzalon’un bir suikaste maruz kalıp öldürülmesini ve Arsenius’un ise keşiş olarak bir manastıra çekilmesini sağladıktan sonra önce taht naibi olmuş ardından 1 Ocak 1259’da kendisini VIII. Mikhail adıyla ortak imparator ilan ettirmiştir. VIII. Mikhail MS 1261’de Cenova ile Nymphaeum Antlaşması’nı imzalayarak, Latin İmparatorluğu’na askeri destek karşılığında Cenevizliler’e ticari imtiyazlar vermiştir. Gerçekte, bu antlaşma çok da gerekli değildi.
Konstantinopolis’in geri alınması
Bulgar sınırını kontrol etmek için emrindeki kuvvetlerle Trakya’ya gönderilen İznik orduları komutanı Aleksios Strategopoulos, Latin İmparatorluğu’nun ordusu şehir dışında olmasından faydalanarak ani bir baskınla Konstantinopolis’i 25 Temmuz 1261’de Latinlerden geri almayı başarmıştır. Latinleri kovduktan sonra 15 Ağustos 1261’de VIII. Mikhail Palaiologos düzenlenen büyük bir törenle eski ihtişamından geriye pek bir şey kalmayan yeni başkentine girerek burada kalırken ortak imparator genç IV. İoannis Laskaris’i İznik’te bırakmıştır.[12] Konstantinopolis’in ele geçirilmesiyle Nicaea’nın önemi azalmış, Nicaea İmparatorluğu da hemen Bizans İmparatorluğu haline gelmiştir. VIII. Mikhail, 25 Aralık 1261 günü IV. İoannis Laskaris’i tahttan indirdikten sonra tahtta hak iddia edememesi için 11 yaşındaki çocuğun gözlerini kör ettirdikten sonra Dakibyza (Gebze) kalesine hapsedilmiştir.
Kilise bu olaydan sonra VIII. Mikhail’i afaroz ettiyse hatta küçük çaplı bir isyan bile çıkmışsa da imparator tarafından bastırılmış, Laskaris sülalesinden tahta çıkacak kimse olmadığı için kilise VIII. Mikhail’in iktidarını tanımak zorunda kalmıştır. Anadolu’nun batı yakası, Trakya, Kuzey Yunanistan ve Güney Yunanistan’ın bazı bölgelerinde hüküm süren Bizans İmparatorluğu zayıflamış olsa da kısa sürede restore edilmiş ve 1453 yılına dek varlığını sürdürmüştür. Trabzon İmparatorluğu 8 yıl daha fazla dayanmış ve 1461’de yine Osmanlılar tarafından fethedilmiştir. Epir Despotluğu’nun varlığına 1337 yılında Sırbistan Krallığı tarafından varlığına son verilmişse de 1356 yılında yeniden kurulmuş ve 1479 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından fetih edilene kadar varlığını sürdürmüştür.
İznik İmparatorları Listesi
1204-1222 I. Theodoros Laskaris
1222-1254 III. Ioannes Dukas Vatatsez
1254-1258 II. Theodoros Laskaris
1258-1261 IV. Ioannes Laskaris
1259-1282 VIII. Mikhael Palaiologos
Kaynakça
Angold, M. J. A Byzantine Government in Exile. Oxford University Press, 1975.
Angold, M. J. “Theodore Komnenos Doukas”, ODB, C.3, Oxford, 1991
Ayaönü, Yusuf. Haçlı Seferinin Ardından Batı Anadolu’da Mücadele Eden İki Rakip: İstanbul Latin Krallığı ve İznik İmparatorluğu. Cihannüma Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi Sayı: I / 1 – Temmuz 2015, 9-25
Brand, Charles M. “Rhyndakos River”. Ed: Aleksandr Kajdan. The Oxford Dictionary of Byzantium (İngilizce). Oxford ve New York: Oxford University Press, 1991 s. 1794
Demirkent, Işın. Haçlı Seferleri Tarihi, İstanbul, 1997
Foss, Clive, Nicea: A Byzantine Capital and its Praises, Brookline, Massachusetts 1996.
Gardner, Alice, The Lascarids of Nicaea The Story of an Empire in Exile, Amsterdam 1964.
Gregory Timoty E. Bizans Tarihi (3. Baskı). Çev: Esra Ermert, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2016
Kaldellis, A. Hellenism in Byzantium. Cambridge University Press, 2008.
Korobeinikov, Dimitri. Byzantium and the Turks in the Thirteenth Century. Cambridge. Oxford University Press, 2014
Macrides, R. (ed.). George Akropolites: The History. Oxford University Press, 2007.
Miller, William. The Empire of Nicaea and the Recovery of Constantinople. CMH, C.IV, Cambridge, 1923
Niketas Khoniates’in Historia’sı (1180-1195). Çev: Işın Demirkent. İstanbul, 2006
Nicolle, David. Dördüncü Haçlı Seferi (1202-04). Çev: Gürkan Ergin. Türkiye İş Bankası Yayınları. İstanbul, 2013
Norwich, John Julius. Byzantium: The Decline and Fall. Londra: Penguin, 1999
Ostrogorsky, G. History of the Byzantine State. Rutgers University Press, 1986.
Runciman Steven. Haçlı Seferleri Tarihi (3. Baskı). Çev. Fikret Işıltan. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2017
Treadgold, W. A History of the Byzantine State and Society. Stanford University Press, 1997.
Vasiliev, A. A. History of the Byzantine Empire. University of Wisconsin Press, 1958.
Notlar
[1] Demirkent, 1997: 168
[2] Runciman, 1992: III, 95-98
[3] Nicolle, 2013: 7
[4] Runciman, 1992: III, 100
[5] Runciman, 1992: III, 104
[6] Niketas Khoniates, 2006: 32
[7] Runciman, 1992: III, 107
[8] Ostrogorsky, 1986: 390-391
[9] Vasiliev, 1958: 509-510
[10] Misya, Antik Çağ’da Anadolu’nun kuzeybatısında yer alan ve günümüzde yaklaşık olarak Bandırma, Erdek, Balıkesir ilinin tümünü, Manisa, İzmir, Kütahya, Bursa, Çanakkale illerinin bir kısmını kapsayan bölge ve çevrenin adıdır.
[11] Angold, 1991: 2042
[12] Ostrogorsky, 1986: 413-415